Hürriyete Doğru

Gün doğmadan,
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola.
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında,
İçinde bir iş görmenin saadeti,
Gideceksin
Gideceksin ırıpların çalkantısında.
Balıklar çıkacak yoluna, karşıcı;
Sevineceksin.

Ağları silkeledikce
Deniz gelecek eline pul pul;
Ruhları sustuğu vakit martıların,
Kayalıklardaki mezarlarında,
Birden
Bir kıyamettir kopacak ufuklarda.
Denizkızları mı dersin, kuşlar mı dersin;
Bayramlar seyranlar mı dersin,
Şenlikler cümbüşler mi?
Gelin alayları, teller, duvaklar, 
Donanmalar mı?

Heeey !!!!!!!!!!!!!

Ne duruyorsun be, at kendini denize:
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere...

.................


Zamanın bir yerinde... Bir şekilde...

Planlanmamış güzel tesadüfler içerisinde yer bulur isek gideririz özlemimizi. Ne güzel günler yaşamışız diye..

Saadetinin tadını çıkart..

Benim bu sahne de rolüm yok..

Görmüyor musun, Her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere..
.

Git bakalım... Belki orada karşılaşırsın özlemini duyduğun şeylerle.. Oralar da bana da rastlar isen, Ne mutlu BİZ'e

Özlem denilen şey asla tek başına yaşanamayan birşey..

Merci MILADY....