Ozlem... (Yok.. Yok.. Onun bi kucugu)

Çok seviyorum seni... anlamayacağın, çünkü benim anlatamayacağım kadar çok seviyorum seni..

Hak ettim demiyorum.. Ama hakikaten sevdim...
Kabahat mi? OOOoo bende bir dolu. Velhasıl Seviyorum seni..
Değiştirmiyor ne beni ne seni ne de sana olan sevgimi...
Aptal cesareti ile sevdim seni... Öyle devam ediyorum..
Ya ben, Ya sen, yada içimizde, ikimizde bir şey ölüyor...
Ben bunu sevmiyorum.. Ben Seni Seviyorum...

Açıldıkça denizde karada ki nirengi noktaların azalır ya... İşte ben buna yaşlanmak diyorum.. ve de boğulmak istemiyorum...

Ankara'lıyım... Ayağım torağa değsin.. O toprak değere hak ettiği yere.. Hak eder ise..

---

Sadık Silahşörün
d'A

Keep Talking


Neredeyiz?
Kim için neyin savaşını veriyoruz?
Omzuna dokunan her el dost değil...
Kokunu tanıyanların olmadığı kadar.

Hoş geldin...
Herkes hatıralarda var olmak ister...
Teselli savuşturmaları geçer, gider...
Acın her zaman seninle beraber..

Eyvallah.
Kabullenmek acı verir. Ama sıkı bağlar.
O vakitten sonra elinde sade bir ip kalır.
Boş bir düğüm, sebepsiz bir çaba..

Haykır
Küfür de olsa, iltifat da haykır...
Beddua bile "O"na vakit ayırmaktır.
Çaba, sonuç beklemeden sarf edilir ise vicdanı temizler.

Biz bu vakitten sonra kir göstermeyiz..
Ama sizi kötü döverler...

-- Keep Talking -- ama içinden... Bundan sonra.. İçinden...

4 Haziran 2012

Yani dün..

"Beklemek Cehennemdir" demiş Shakespeare...

İlk sen mi unuttun? Yoksa ilk sen mi vazgeçtin?

Merci...

Avec plaisir...